Biga Bayan Masör – Mutlu Son
Biga Bayan Masör – Mutlu Son
Biga Bayan Masör – Mutlu Son Açık ki yalnızca birkaç anlığına uzak kalmıştık oradan fakat gene de döndüğümüzde o çekici çarpışmanın tekrar başlaması için her şeyin iyice ilerlediğini görmüş olduk. Genç yabancı yüzü bizlere dönük yatağa yerleşmiş, boynuna sarılan Polly’i de dizine oturtmuştu. Kızın teninin beyazlığı ile aşığının pürüzsüz, parlak, esmer teni nefis bir zıtlık yaratıyordu. Alınan ve verilen sayısız alev ateş öpücüğün hesabını kim tutabilir ki? Bu arada delikanlının cehennemden az önce kaçan, artık utanmış, yatışmış şampiyonu gücünün en yüksek noktasına erişmiş, doruğa yeniden ulaşmış, Polly’nin bacakları arasındaki yerini alıvermişti. Polly eğildi, onu okşadı hatta kadife ucunu dudaklarının arasına aldı.
Bunu özel bir haz duyduğundan mı yapmıştı yoksa rahat ve rahat bir giriş sağlamak için mi bilemiyordum. Ama daha heyecanlı bir parıltıya bürünen gözlerinden ve alevlenmiş yüzünden genç İtalyan’ın hazzının arttığı anlaşılıyordu. Ayağa kalktı, Polly’i kollarına alıp sarıldı ve kulağına duyamayacağım kadar hafifçe bir şey fısıldadıktan sonrasında onu yatağın ayakucuna götürdü. Birazcık oyun oynadıktan sonrasında delikanlı yatağa uzandı. Kısa süre sonra Polly’i usulca üzerine çektiğini gördüğümde duyduğum şaşkınlığı tahmin edin. Polly de arzusuna uyarak ata biner gibi oturdu üzerine ve kendini elleriyle doğru yere yerleştirdi. İçgüdüsel bir hareketle zevk tabancaının alev, alev yanan ucuna doğrudan çakıldı, içine işledi. Duruşunun zevkine varıp keyfinı çıkartarak birkaç saniye böylece oturdu, delikanlıysa onun kışkırtıcı göğüsleriyle dokunuyordu.
Biga Bayan Masör – Mutlu Son
Biga Bayan Masör – Mutlu Son Polly de zaman, zaman duruyor onun öpücüklerine karşılık veri‐ yordu. Kısa süre sonrasında genç adam daha şiddetli hareket etmeye başladı. Derken bir inilti tufanı koptu, bunlara alttaki savaşçının hamleleri eşlik ediyordu. Ellerini Polly’nin sırtında kenetleyip tatlı bir şiddetle onu yuvaya kendine çekiyordu. Darbeler kısa sürede onları en yüksek aşamaya getirdi ve çıkardıkları benzer seslerle ulaştıkları noktayı idrak etmek zor değildi.Daha fazlasını görmeye dayanamayacaktım artık aynı oyunun ikinci kısmınde öyle altüst olmuş, öyle heyecanlanmıştım ki dayanılmaz hale gelen çılgınlığım yüzünden sanki beni rahatlatacak bir çaresi varmış şeklinde Phoebe’ye sarılmış, yapışmıştım.
Tutulduğum sara nöbetine acıyan, birazcık da memnun olan Phoebe beni kapıya doğru çekti, kapıyı olabildiğince sessiz bir şekilde açtı, biz de fark edilmeden dışarı çıktık. Tekrar odama götürdü beni. Heyecandan bacaklarım tutmuyordu, kendimi yatağa attım hemen. Hissettiklerimden utanmama karşın kendimi bilmez bir biçimde yattım. Phoebe de yanıma uzandı. Artık düşmanı görüp tamamen değerlendirdiğime göre ondan hala korkup korkmadığımı sordu cilveyle. Ve onunla çarpışmaya cesaret edip, edemeyeceğimi bilmek istedi. Tün bunlara karşılık tek söz çıkmadı ağzımdan.
Son yorumlar